Haccın Fazileti
Meali: “Şüphesiz alemler için, çok feyizli ve aya-ı hidayet olmak üzere, konulan ilk ev (ma‘bed) elbette Mekke’de olandır. Orada apaçık alametler, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse (taarruzdan) emin olur. Ona bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyti hac (ve ziyaret) etmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim küfrederse şüphesiz ki Allah alemlerden gani(müstağni) dir.” Dünya ve ahiret hayatı bakımından mühim bir dönüm noktası olan hac, ihlas ve samimiyetle eda edildiği zaman Hz. Allah katında yüksek dereceleri ihraz etmeye vesile olur ve kişiyi her hususta mükemmelleştirir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.)Efendimiz buyurdular ki:
Manası: “Kim Allah’a Teala için haccederse,kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa, anasından doğduğu gibi günahlardan temizlenmiş olarak döner.” “Cabir (r.a)’dan Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “Hacc-ı mebrur icin cennetten başka mükafat yoktur. ” Bunun üzerine: – “Onun mebrur olması ne (ile) dir?” diye soruldu:
Resûl-i Ekrem (s.a.v.): – “Yemek yedirmekle, hoş kelam (konuşmakladır.) iledir” buyurdu.
Manası: Ebû Hureyre (r.a.)’dan şöyle dediği rivayet olunmuştur. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) : – “Hangi amel daha fazîletlidir?” diye sorulduğunda – “Allah ve Resûlüne îman etmektir.” cevabını verdi. – “Sonra hangisi denildi?”. – “Allah yolunda cihaddır.” buyurdu. – “Daha sonra hangi (amel) dir?” denildi. – “Hacc-ı mebrûrdur.” buyurdular. .
Manası: “Hiç şüphe yok ki, şu bayt (-i şerif), İslam’ın direk (mesabesindeki rükün)lebinden biridir. Kim hac ve umre yaparsa, kefaletini Allah’ın üzerine havale etmiş demektir. Eğer (bu yolculukta) vefat ederse Allah onu cennete koyar, şayet ehil(-i bayt)inin yanına döndürürse ecir ve ganimetle geri çevirir.”
Manası: “Hac ve umre yapanlar Allahu Teâlâ’nın elcileridir. Hazret-i Allah onları hacca Çağırdı, hemen icabet ettiler, onlar da Allah’tan istekte bulundular, Cenab-ı Hak da dileklerini kendilerine verdi.”
Manası: “Hacda harcanan para, Allah (c.c.) yolunda (cihad için) sarf edilen nafaka gibi, yedi yüz kat fazlası ile verilecektir.” Allah rızası için yapılan hayır ve ibadeti ifa için harcanan paralar, budanmış bir asmanın daha çok uzum vermesi gibi, sahibinin malında bir bereketin husulüne vesile olur.
Manası›: “Kim hac yapmayı dilerse acele etsin.” Bir müminin, haccı ifada acele etmesinin ihtiyata uygun olduğu bir gerçektir. Sıhhati yerinde bulunurken, gençliğini güç ve kuvvetini kaybetmeden, elindeki mali imkan sarsılmadan ve can tende, para kesede iken yapmalıdır.
Manası›: “Kim açık(ta görülen) bir ihtiyaç, (yolculuğuna) mani olan bir hastalık veya zalim bir hükümdar engellemediği halde haccetmezse, dilerse Yahudi, dilerse Nasrani olarak olsun.”